XIX. yüzyılın sonlarında çeşitli kurum ve kişiler tarafından eklektik davranışlara tepki gösterilmiş, modern mimariye öncü olabilecek tasarımların uygulanmasına geçilmiştir. Van den Broek, Bakema ve Joedicke'nin destekledikleri mimari ürün yaratma eyleminde, ürün yaşayan bir organizmanın varlıksal değeri olup, mimarın yalnız sanata dayanan form (biçim) kaygısı ise ikinci planda kalmaktadır.

XIX. yüzyılda, bir plastik eser olarak kabul edilen ve kişisel gereksinmelere cevap veren mimari ürünlerin yerini, XX. yüzyılın sosyoekonomik nedenlerine paralel olarak gelişen, toplumsal gereksinmeleri karşılamayı amaç edinen mimari ürünler, bu dönemde yer almaya başlamıştır. Diğer bir deyişle, kişisel fonksiyonalizm, toplumsal fonksiyonalizmle yer değiştirmiş, mimari ürünlerin ortaya çıkışındaki ögelerin değerlendirilmesinde toplumun tümüne yönelmiş bir davranış geçerli olmuştur. Bireyci tutum, toplumsal tutumla yer değiştirmiştir.
1907'de çalışmaya başlayan Almanya'daki Werkbund'u (Alman Zanaatçılar Birliği) modern mimarinin öncü kurumlarından ilki olarak nitelendirebiliriz. Tamamen rasyonel bir tutumla yapı üretimini ele alma çabasına girenlerle, gene XIX. yüzyılın köhnemiş eklektik davranışına son vermek amacıyla ortaya çıkan Jugendstil (Art Nouveau) akımının ölçülerini de kendi çatısı altında toplayan Werkbund, bir taraftan Muthesius gibi tipleşme, standartlaşmaya doğru yönelen rasyonalist bir tutumun temsilcisini, diğer taraftan bireyci, ekspresyonist davranışın savunucusu Van de Velde'yi karşı karşıya getirmiştir.
[15] Bu tür gelişmeler, yeni toplumsal gereksinmeler, mimarlara ürünlerinin tasarımında kalıplaşmış biçimleri kullanmanın anlamsızlığını göstermiş, eklektik davranışların çağın teknolojik koşullarıyla bağdaşmayacağını kabul ettirmiştir. Frank Lloyd Wright'in ilk çalışmaları (1893 - 1909) ve Adolf Loos'un son derece yalın, her türlü süslemeden kaçınılarak üretilen Steiner evi (1910) deha sonraki mimari ürünlerin biçimlenişlerini etkilemiştir. Puris'to, Auguste Perret'in, 1903'de yapılan Rue de Franklin'deki apartmanı ve Rue de Ponthieu'deki garaj yapılarında ilk olarak betonarme kullanılmış, böylece teknolojik gelişmeler, yeni biçimlerin doğmasına yol açmıştır. Ayrıca bu dönemde genel planlamayla ilgili çalışmaların yürütülmesine başlanmıştır. Fransa'da Tony Garnier'in tasarlamış olduğu Cite Industrielle isimli kenti de, modern şehircilik planlamasında bir aşamadır.
[16] Teknolojik alandaki gelişmeler, ekonomik koşullar, Birinci Dünya Savaşı sonrası konut ihtiyacının artması, endüstrileşmeye bağlı olarak gelişen demografik patlamalar, patlamaların sonucu ortaya çıkan yeni sosyo-ekonomik koşullar, modern mimarinin oluşumundaki ana ögelerdir. Yeni yapı tipolojileri ve mekânsal organizasyonlar «yeni mekan anlayışı» nı berberinde getirmiştir. Hollanda'da «Wendingen» dergisi ve «de 8 en op bouw» grubu, Almanya'daki «Glaeserne kette», «Zehnerrng», «Ring», «Novembergruppe» grup ve benzeri akımlar, modern mimarinin ilk döneminin önemli akım ve gruplaşmalarıdır. Bu arada Rus konstrüktiflerinin de modern mimarinin gelişmesinde, özellikle endüstriyel üretim yöntemlerinden biri olan prefabrikasyon alanında etkileri çok büyük olmuştur.
[17] Kısa sürede konut ihtiyacını karşılama kaygısından, yeni yapı ve tasarım teknikleri geliştirilmiş, yapı üretimini rasyonelleştirme eğilimleri üzerinde durulmuştur. 1928'de, İsviçre'de La Sarraz'daki Ciam'ın (Congres lnternationeux d'Architecture Modeme - Uluslararası Modern Mimari Kongreleri) toplantısında, modern mimari ilkelerinin uluslararası bir hareket olduğu kanıtlanmış ve mimarinin ekonomiyle olan yakın ilişkisinin önemi üzerinde durulmuştur. Mimaride ekonomik faktörlerin ne olabileceği konusunda yapılan araştırmalar ve bu alandaki yeni bulguların mimari ürünün biçimlenişini nasıl etkiledikleri bu toplantıda belirtilmiş, ekonomik bir üretimin sonuçlarının rasyonalizasyon ve standardizasyon olduğu kabul edilmiştir. Toplantıya katılan mimarlar, mimariye yeni bir yol verilmesinin zorunlu olduğunu ileri sürmüşler ve bu yolu şöyle açıklamışlardır: «Bu yeni yol veya yaklaşım çağın soyut ve somut önerilerinin ruhunu mimari üründe canlandırmalıdır. Tüm insanlığın hizmetinde bir mimarinin gelişmesi bu yolun amacı olmalıdır.»
[18] Görüldüğü gibi mimari eylem, toplumun gereksinmelerini hedef alan, çağın teknolojik sosyal ve ekonomik düzeniyle yakından ilintili bir olay olarak tanımlanmaya çalışılmıştır.
Öze ilikle Frank Lloyd Wright'in etkisi altında kalan «De Stijl » dergisi etrafında birleşenler ve Pieter Oud, Mies van der Rohe, Le Corbusier, Walter Gropius, Bruno Taut, Erioh Mendelsohn, Theo von Doesburg, Gerrit Thomas Rietveld, Johannes Duiker, Ernst May gibi mimarlar olumlu çalışmalarıyla mimaride «evrenselliğin» gerekliliğini savunmuşlardır. Kuşkusuz yukarıda adlarını saydığımız mimarların her birinin konuları ele alış biçimlerinde ayrılıklar vardır. Fakat özde birleşen bu mimarlar, geleceğin tasarımcılarının yetişmesinde uygulanan eğitim yöntemlerinin öncüsü olmuşlarıdır. Ayrıca ele aldıkları konular, konularla ilgili problemlerin analizi açısından da bu ünlü mimarlar ilginçtir. Örneğin, toplumun gerçek gereksinmelerine ve olanaklarına en uygun ve rasyonel olarak karşılayabilecek bir fonksiyon anlayışıyla donatılmış mimari ürünleriyle Bruno Taut, rasyonalizasyon ilkelerini sağlamak amacıyla hazır evler geliştirmeye çalışan Bauhaus'un öncülerinden W. Grcpius, standartlaşma ve yapı endüstrisi alanındaki çalışmalarıyla Le Corbusier, evrensel mimarinin temellerni atmışlardır. Bu arada, gene eklektik bir tutuma tepki olarak İtalya'daki «Futurizm» akımından da söz edilmesi zorunlu olmaktadır. 1909 - 1914 yıllarında, Antonlo Sant'Elia'nın projeleri bu akımın en ilginç çalışmaları olmuştur.
[19]
[15] .
B.Özer, Günümüzde Resim, Heykel, Mimarlık / Bakışlar, İst. 1969, s.32.
[16] .
P.Blake, Drei Meisterarchitekten, Le Corbusier, Mies van der Rohe, Frank Lloyd Wright, München 1962, s.24-25.
[17] .
Schmid-C. Testa, Systems Building, Bauen. mit Systemen, Constructions Modulaires, Zürich 1969.
[18] .
Le Corbusier, An die Studenten, die «Charte Athenes», Hamburg, 1962, s.131-135.
[19] .
J.Jeodicke, a.g.e.
•
Casa Mila - Barcelona, Gaudi 1905. Beton ve biçim ilişkisi. / foto: erkal güngören
•
Steiner villası, 1910, Adolf Loos'un son derece yalın, her türlü dekoratif ögelerden uzak yapıtı.
•
Erich Mendelsohn, Einstein Tower, Postsdam, 1920-1921.
•
Maison Laroche, 1923, Paris, Le Corbusier. / foto: nigân beyazıt
•
Mies van der Rohe'nin Alman pavyonu, Barcelona, 1929. Yeni mekân anlayışına bir örnek. Güçlü bir iç-dış ilişkisi, hafif strüktür elemanlarının kullanılması.
50 Yılın Türk Mimari / Metin Sözen - Mete Tapan
Buradan yazımız hakkında yorum yapabilirsiniz...